29 Eylül 2013 Pazar

Tesettür niyetiyle kullanılan pardesüler

Kalbin elbet sosyolojisi yapılamaz. Ama içkin ve aşkın boyutları olan tesettür gibi bir ‘olgu'ya, onun öte tarafına geçerek bakmak için (en azından podyumdan indirmek için) tesettürün kalbine biraz daha yakından bakmayı deneyebiliriz. Tesettürün üzerine takılan bir nesne olarak başörtüsünden ibaret olmadığını belirterek, kadının varoluş hakikatini imleyen bir bütün olduğundan bahsetmiştim öncelikle. İnsan varoluşunu katmanlaştıran, ona çeşitli boyutlar kazandıran niteliğiyle devam edelim. Tesettür, ona bakanın görme biçimini de derinleştirir. Bakılanın görünenden ibaret olmadığını, onu tabir etmesi gerektiğini hatırlatır. Kadının özelliklerini –mesela uzuvları üzerinden- genel söylemlerle anonimleştiren modern dilin tabirlerinden, her varlığı biricik olarak, kendi otantikliğinde olgunlaştıran evrensel tabire döner. Bu, insana verilmiş değerin farkında olmaktır. (Allah'ın en güzel suretinde yaratılmış insan.) Bu şuur, Müslümanların eylemlerine ibadet özelliği katar. Ne için, ne adına davranmakta olduğunu (nefsinin sınırlı terimlerinden ruhuna hicret etmenin inceliklerini) her an izlemeye devam etmek, inancına vücudunla emek vermek demektir. İşte tesettür, bu emeğin kesintisiz bir tabiridir aynı zamanda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder